2025 Logo Tasarımı: Trendler ve Kurumsal Kimlik İpuçları
DEVAMIPotansiyel E-ihracat Pazarları Rehberi
Potansiyel E-ihracat Pazarları Rehberi
Potansiyel E-ihracat Pazarları Rehberi
Potansiyel E-ihracat Pazarları Rehberi Potansiyel E-ihracat Pazarları RehberiDijital dönüşümün getirdiği yenilikler ve internet kullanım oranlarının artışı ile yükselme eğiliminde olan e-ticaret, COVID-19 salgını ile birlikte tüketici alışkanlıklarını da değiştirerek bu sektörde yeni fırsatlar yaratmıştır. Dijitalleşmenin ve değişen tüketim alışkanlıklarının beraberinde gelen yeni iş modellerinin bir sonucu olarak e-ticaretin genel perakende içindeki payının gösterdiği artış, işletmeden işletmeye e-ticaret modelleri (B2B) ile birlikte doğrudan tüketiciye dokunabilecek satış modelleri (B2C) üzerinde çalışılması gerekliliğini doğurmuştur. Yapılan çalışmalara göre, küresel B2C e-ticaret hacmi 2020 yılında 4,3 trilyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam 2021 yılında bir önceki yıla göre %21 artarak 5,2 trilyon ABD dolarına ulaşırken; 2022'de ise 5,7 trilyon ABD doları olmuştur. Küresel eticaretin toplam perakende satışlar içerisindeki payının 2021 yılında %21'e yükselmesinin yanı sıra; bu oranın 2026 yılına kadar %24'e ulaşması öngörülmektedir.
SINIR ÖTESİ E-TİCARET Yurt dışı çevrim içi alışveriş (ihracat ve ithalatın toplamı) olarak tanımlanan sınır-ötesi e-ticaret hem alıcılar hem de satıcılar için pek çok fırsatı ve kolaylığı içerisinde barındırmaktadır. Sınır ötesi e-ticaret alıcılara, farklı ülkelerin markalı ürünlerine aracısız bir şekilde ve daha uygun maliyetler ile ulaşabilme imkanı tanımaktadır. Sınır ötesi e-ticaret ile konvansiyonel ihracat karşılaştırıldığında; e-ihracatın özellikle satıcılar yani ihracatçılar için birçok avantaj sağlayacağı görülmektedir. Bunlardan bazıları; Dünyanın her yerinden ve daha büyük alım gücüne sahip müşteri edinebilme, Daha basit bir ihracat operasyon hazırlık süreci, Hedef pazarlarda ürünlerin test edilebilme şansı, Siparişe göre üretim yaparak ihracatta düşük risk oranları, Toptan satışlara nazaran daha yüksek kar payları, Ödeme süreçlerinde düşük risk oranları olarak sıralanabilir. Söz konusu avantajların yanı sıra sınır ötesi e-ticaretin dezavantajları da bulunmaktadır. Çevrim içi satış kanalları yoluyla gerçekleşen ve e-ticaretin alt kırılımı olarak nitelendirilen e-ihracatta e-satıcılar ülkelerin farklı yasal düzenlemelerine uyum sağlamak zorundadır. Öte yandan e-ihracatta; alışveriş süreci boyunca döviz kurlarındaki değişimi yönetmek, ödeme işlemlerini sorunsuz bir şekilde tamamlamak ve sınırlar arasında sevkiyat/teslimat operasyonlarını ivedilikle gerçekleştirmek gibi çeşitli zorluklar da mevcuttur. Fakat zaman geçtikçe ve sınır ötesi e-ticaret daha yaygın bir hale geldikçe; söz konusu zorlukların da asgariye indirgenmesi öngörülmektedir. Hâlihazırda e-ihracat; geleneksel ihracata nazaran daha basittir. Ülkeler arasındaki duvarları kaldıran sınır ötesi e-ticaret, farklı kültürlerin ihtiyaçlarına da yanıt vermekte; gelişim sürecinde yapılan düzenlemeler ise beklentilere ilişkin daha hızlı sonuç alınmasını sağlamaktadır. Sınır ötesi e-ticaret uygulamalarında yerele odaklanmak da oldukça önem arz etmektedir. Özellikle, öncesinde yapılacak pazar analizleri, firmalarımızın gerçek veriler hakkında detaylı çıkarımlar elde etmesini sağlamaktadır. Bölgesel düzeyde daha aktif olabilmek adına yerel ödeme seçenekleri tercih edilebilir. Bu ödemeler sırasında ortaya çıkan ek maliyetlerin hangi durumlarda oluştuğuna dair araştırmalar ise daha net bir fiyat analizini beraberinde getirebilir.
T.C Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan bu kapsamlı kitapçığı indirerek detaylı inceleyebilirsiniz.
BÄ°ZE HEMEN ULAÅžIN